İşte DTP'nin eylem takvimi

DTP, Türkiye için bir demokrasi sınavı olan kapatma davası, Ergenekon davası ve Kürtlerin anadil talepleri için alanlara çıkıyor

DTP, hakkında açılan kapatma davası, Ergenekon davası ve TZP Kûrdi'nin başlattığı anadil kampanyasına ilişkin çeşitli eylem ve etkinlikler düzenleyecek. Buna göre; 15-16 Eylül'de 'DTP kapatılmasın' yürüyüşleri organize edilecek, 16 Eylül'de Diyarbakır'da Halk Mahkemesi kurularak, kapatma davası görülecek. Anadil kampanyasına aktif katılım olacak ve konu Meclis'e taşınacak.

Öte yandan Ergenekon davasına müdahil olmaları için mağdurlar harekete geçirilecek ve 20 Ekim'de mağdur aileler Ankara'ya gönderilecek. 19 Ekim'de İstanbul, İzmir, Ankara, Mersin, Van, Silopi ve Malazgirt'te; 26 Ekim'de ise Diyarbakır, Batman, Kurtalan, Yüksekova, Nusaybin'de AKP ve devletin Ergenekon kapsamında yargılanmasını talep eden mitingler düzenlenecek.


DTP eylem atağında

DTP Eşbaşkan Yardımcısı Kamuran Yüksek, gazetecilerle yaptığı toplantıda eylem planını açıkladı.

DTP'nin kapatılması, TZPKûrdi tarafından başlatılan anadil kampanyası ve Ergenekon'a ilişkin bir dizi açıklamalarda bulunan Yüksek, Kürt sorununun gündemden düşürülerek ötelendiğine dikkat çekti. TSK komuta kademesinin Bölge'ye yaptığı ziyaretlere de işaret eden Yüksek, sorunun çözümü için yeniden askeri yöntemlerin devreye sokulduğunu, inkar ve imha politikasının etkili hale getirildiğini söyledi.

'Ergenekon devlet, devlet AKP'dir' Kürt sorununun çözümünün yeniden ve acilen gündeme getirilmesi gerektiğini belirten Yüksek, Ergenekon'un AKP tarafından 'Devlet içindeki çete yapılanması' olarak tanımlandığını, CHP'nin ise bu konuda bir tanımının bulunmadığını hatırlattı. Yüksek, 'Bu tanımlar Ergenekon'u saptırmadır. Bu tanımlarla AKP ve devlet aklanmaya çalışılıyor. Ergenekon devletin kendisidir. Bugüne kadar işlenen suçlar, yaşanan faili meçhul cinayetler, köy yakmalar, cinayetler, bizzat devletin, dönemin hükümetlerinin, mülki idare amirlerinin bilgisi ve onayı ile gerçekleştirilmiştir. Bu yüzden Ergenekon eşittir devlet, devlet eşittir AKP' dedi. Ergenekon tutuklularına TSK adına yapılan ve Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından 'İnsani ziyaret' olarak nitelendirilen ziyareti, 'Devletin kendi katiline sahip çıkması' şeklinde değerlendiren Yüksek, Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı hakkında inceleme başlatılmasının AKP ve ordu arasındaki uzlaşmanın göstergesi olduğunu kaydetti. Yüksek, Ergenekon örgütüne karşı mağdur aileleriyle yürütecekleri eylemlerin sadece Ergenekon'un teşhirini içermeyeceğini, sözkonusu suçlardan devleti, dönemin hükümetlerini, başbakanlarını, cumhurbaşkanlarını, genelkurmay başkanlarını, kuvvet komutanlarını, valileri, kaymakamları, mülki idare amirleri sorumlu tuttuklarını beyan edeceklerini belirtti. Devletin ve AKP'nin de Ergenekon davası kapsamında yargılanması istemiyle mitingler düzenleyeceklerini anlatan Yüksek, mağdur ailelerinin tespit edilmesi için, bölge baroları ve insan hakları örgütleri ile ortak hareket edeceklerini, ancak ulaşamadıkları mağdur ailelerinin de kendilerine başvurmalarını istedi. Ergenekon davasında zorlayıcı olacaklarını ifade eden Yüksek, 'Bu konuda varsa, AKP ve devletin karşı iddiaları Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulsun. Gerçek ne ise açığa çıkarılsın ve bunun için herkes kendi arşivlerini açsın' diye konuştu.

'Anadilde eğitim hakkı tanınsın' Kürtçe Dil ve Eğitim Hareketi (TZPKûrdi) tarafından başlatılan anadil kampanyasına etkin destek vereceklerini kaydeden Yüksek, Kürtlerin dil ve kültürel haklarının tanınmasını istedi. Kürtlerin kolektif ve grup haklarının verilmesi gerektiğini, bireysel hakların tanınmasına karşı olduklarını, bunun sorunları çözmeyeceğine vurgu yapan Yüksek, toplumun anadil hakkını istediğini, bu amaçla yasal ve anayasal düzenlemeler yapılması gerektiğini, Kürt diline karşı yürütülen inkar ve imha politikası nedeniyle kardeşleşmenin sekteye uğratıldığını vurguladı. İlkokuldan başlayarak üniversiteye kadar anadilde eğitim hakkının tanınmasını, daha sonra aşamalı olarak öğrenim hakkının tanınmasını istediklerini belirten Yüksek, bunun gerçekleşmesi için de daha önce hazırladıkları Demokratik Özerklik Projesi'ni adres gösterdi.

Ulusal Program için kendilerini ziyaret eden Dışişleri Bakanı Ali Babacan'a Türkçe, Kürtçe ve İngilizce'den oluşan Demokratik Özerklik broşürünü verdiklerini, önümüzdeki günlerde aynı broşürün 550 milletvekiline gönderileceğini belirten Yüksek, anadil talep eden öğrencilere, grup toplantılarını açacaklarını, kürsüde Kürtçe konuşma gibi seçenekleri tartışabileceklerini kaydetti. Türkiye'nin üniter yapısını savunduklarını ve Türk-Kürt kardeşliğinin garantörü olduklarının söyleyen Yüksek, Kürtçe televizyon ve Kürtçe siyaset yasağının kaldırılması için de girişimlerde bulunacaklarını dile getirdi.

'Legal siyaset yapmaktan vazgeçilir' Kapatma davası öncesi, 'Siyasi çizginizden taviz verin, devletin yörüngesine girin, belki kapatılmazsınız' şeklinde kendilerine telkinde bulunulduğunu açıklayan Yüksek, 'Taleplerimizden arınsak, bizden geriye ya AKP kalır ya da ANAVATAN kalır. Biz hiçbir şekilde taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz' diye konuştu. Parti kapatmalarının tümden kaldırılması gerektiğini söyleyen Yüksek, 'Eğer ki, DTP şiddete destek verdiği gerekçesi ile kapatılacaksa o zaman, sınırötesi operasyona destek veren partiler kapatılmalıdır, DTP değil. Çünkü biz barışı savunuyoruz. Kimseye gidin savaşın demiyoruz' dedi. Böyle devam ederse, Kürtlerin legal siyasetten çekilebileceği uyarısında bulunan Yüksek, DTP sayesinde Kürtlerin uluslararası güçlerin denetiminde olmadığını kaydetti.


DTP'nin eylem planı

Ergenekon davasına ilişkin:


15 Ekim'e kadar mağdur ailelerin tespit edilmesi ve 1980 sonrası görev yapmış kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması,

19 Ekim'de İstanbul, İzmir, Ankara, Mersin, Van, Silopi ve Malazgirt'te AKP ve devletin Ergenekon kapsamında yargılanmasını talep eden mitinglerin düzenlenmesi,

20 Ekim'de kitlesel uğurlamalarla mağdur ailesi heyetlerinin Ankara'ya gönderilmesi ve buralarda bir dizi temasta bulunulması,

26 Ekim'de Diyarbakır, Batman, Kurtalan, Yüksekova, Nusaybin'de miting düzenlenmesi.

Anadil kampanyasına ilişkin:


7 Eylül'de start alan ve 15 Eylül'e kadar sürecek olan eylem ve etkinliklere kitlesel destek sunulması,

Meclis açıldığı zaman, grup toplantısının anadil talep eden öğrencilere açılması,

Meclis'te aktif çalışma yürütülmesi ve girişimlerde bulunulması.

DTP'nin kapatılma davasına ilişkin:


Elçilikler, basın-yayın nezdinde yapılan girişimlerin sürdürülmesi,

15-16 Eylül tarihlerinde 'DTP kapatılmasın' yürüyüşlerinin organize edilmesi,

Anayasa Mahkemesi'nde sözlü savunmanın verildiği 16 Eylül tarihinde aynı saatte, aynı zamanda Şeyh Sait'in idam edildiği Diyarbakır Dağ Kapı Meydanı'nda Halk Mahkemesi'nin kurularak, DTP kapatma davasının görülmesi.

0 yorum:

Heval

Kurdish Music