Abdulmelik Fırat'ı Şam'a kim gönderdi?

Hak-Par eski genel başkanı Abdulmelik Fırat, sık sık 'PKK'nin derin devlet tarafından kurulduğunu', Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın, 'Genelkurmay'ın kontrolünde' olduğu iddiasını yineliyor. Fırat, hiçbir somut bilgi, belge ya da kanıta dayanmayan hayal ürünü bu iddialarını temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp Türk basını her istediğinde önüne koyuyor.

Son olarak geçtiğimiz günlerde Sabah Gazetesi'ne bu iddialarını yineleyen Fırat, gerçekleri tersyüz ediyor. Gerek Öcalan'ın, gerek Murat Bozlak'ın anlatımları, gerekse de Ergenekon iddianamesinde yer alan bazı bilgiler, öne sürdüğü iddiaların tersine, Öcalan'ın değil, Melik Fırat'ın Genelkurmay'la işbirliği içerisinde olduğunu gösteriyor.

Devlet vekil yaptı

Abdulmelik Fırat ilginç bir siyasi geçmişe sahip. Şeyh Said'in oğlu Ali Rıza Fırat 1950 seçimlerinde devletin asker-sivil bürokrasisinin tehdit ve baskılarıyla adaylıktan vazgeçirilirken, onun yaşı büyütülerek önce Demokrat Parti'den, ardından uzun yıllar AP ve DYP'den milletvekili yapıldı. Bu partilerin iktidarında Kürtlere uygulanan zulme ortaklık eden Melik Fırat, 1990'lı yıllarda, gelişen Kürt muhalefeti karşısında yeni bir misyonla görevlendirildi: HADEP'in başına geçirilerek legal Kürt muhalefetini tasfiye etmek.

Fırat, HADEP'in genel başkanı olmak için ilk hamleyi Ankara'da yaptı. HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak'la görüşen Fırat, 'HADEP'e genel başkan olmak istediğini' söyleyip 'Partinin kendisine teslim edilmesini' istedi. Bu talep karşısında şaşıran Bozlak kendisine, 'Sayın Fırat, siz daha partiye üye bile değilsiniz, ama genel başkan olmak istiyorsunuz. Arabamı da, şoförümü de sizin hizmetinize sunayım, gidin il il dolaşın. Kongrede de aday olun, halk sizi desteklerse genel başkan olursunuz' dedi.

Öcalan niyetini anladı

Bu kadar zahmete katlanmaya niyeti olmayan Fırat, Şam'a giderek Öcalan'ı ikna ederse, onun talimatıyla direk partinin başına geçebileceğini düşünüyordu. Öcalan'la görüşmesinde, 'Devletin Kürt hareketinin başında kendisini görmek istediğini, eğer HADEP Genel Başkanı yapılırsa sorunun çözüleceği' mesajını verdi. Fırat, kısmen doğru söylüyordu. Gerçekten de devlet HADEP'in başında onu görmek istiyordu, evet ama bunu Fırat'ın iddia ettiği gibi Kürt sorununun çözümü için değil, legal Kürt hareketinin tasfiyesi için istiyordu.

Ancak Fırat, Öcalan'la görüşmesinde de istediğini elde edemedi. Fırat'ın niyetini anlayan Öcalan, avukatlarıyla yaptığı bir görüşmede, o ziyareti şöyle anlatıyordu:

'Ben Şam'dayken Melik Fırat yanıma geldi, gözleri yaşlarla dolu 'Beni HADEP'in başkanlığına getir' dedi. Ben de 'Ben demokrat biriyim, git kendini halka ve partiye kabullendir, onlar seni başkan yapmak istiyorlarsa yaparlar' dedim. Bu konuda çok ısrarcıydı. Doğan Güreş ve devletin bazı yetkilileri ile görüşüp yetki almış gibi bir hava yaratıyordu. Yani ben başa gelirsem bu sorunu çözerler, devlet de beni istiyor gibi bir hava yaratıyordu. Ama ben taleplerini kabul etmedim. Benle görüştükten sonra Güneye geçerek Barzani ve Talabani ile görüştü. Melik Fırat'ın amacı HADEP'in başına geçerek beni ve örgütü tasfiye etmekti. Bunu başaramayınca ayrı parti kurdurdular. Derin devletle asıl bağlantılı olanlar bunlardır.'

'Genelkurmay onu istiyor' tavsiyesi

Şam'dan umduğunu bulamayan Fırat, bir kez de Avrupa üzerinden şansını denedi, PKK'nin o dönemki Avrupa Temsilcisi Şahin Cilo ile görüştü. Cilo, Melik Fırat ile yaptığı görüşmeye ilişkin olarak, şu bilgileri veriyor:

'Melik Fırat Önderliğin yanından direkt benim yanıma geldi. Bana 'Beni HADEP başkanı yaparsanız, işiniz hal olur. Üzerinizde baskı kalmaz. Çünkü Genelkurmaylık beni kabul ediyor ve beni istiyor' dedi. Bunu Selim Okçuoğlu ile yaptığımız görüşmelerde Okçuoğlu Genelkurmaylığın 'M. Fırat'ı HADEP başkanı yaparsanız daha iyi olur' tavsiyesini bize illetti. Ben de Önderliğin verdiği cevabı aynen tekrarladım'

'Fırat'ı Şam'a biz gönderdik' itirafı

Ergenekon iddianamesinde yer alan bir belge de, Fırat'ı yalanlarken, Öcalan ve Cilo'yu doğruluyor. İddianamede yer alan bu belgeye göre, Genelkurmay HADEP'in başına geçmesi için Abdulmelik Fırat'ı Şam'a, Öcalan'la görüşmeye gönderdi, ancak Öcalan bunu kabul etmedi. Belgede, Oğuz adındaki Özel Kuvvetler Komutanlığı Görevlisi, Öcalan'ın Adı verilmeyen bir avukatına, söz konusu olayı hatırlatarak, 'Ancak Öcalan biz ona siyasilerden elçi gönderdik onları tartakladı. Cemil Bayık 'la birlikte Melik Fırat 'ı küfürle, tartaklayarak geri yolladı' diyor.

Birbirini doğrulayan tüm bu bilgi ve anlatımlar kimin Türk Genelkurmayı'yla ilişki içinde olduğunu ve kime hizmet ettiğini yeterince açıklamıyor mu? Yanıtı çok açık olan bu soruyu Kürt kamuoyunun vicdanına bırakmak belki de en doğrusu.

DENİZ BARAN - ANKARA / ANF

0 yorum:

Heval

Kurdish Music