Gittiği yolda büyüdü

pkk'nin önder kadrolarından Mazlum Doğan, 1980 darbesinin ardından tutuklandı. amed Cezaevi'ne konuldu. Tutuklu bulunduğu sırada 21 Mart 1982'de üç kibrit çöpü yakarak, Newroz'u kutladı. Sonra kendini asarak yaşamına son verdi.

Kawa'dan sonra Newroz'u yeniden direniş bayramı haline getirdiği için 'Çağdaş Kawa' diye anıldı. Baba Kazım Doğan, Mazlum Doğan'ın en çok asi, direngen ve sorumluluk sahibi yanları ile ön plana çıktığını ifade ediyor.

Mazlum Doğan'ın kendisini ailesine ve çevresine karşı sorumlu hisseden bir kişilik yapısına sahip olduğunu belirten baba Doğan, 'Kazanılan her şeyin karşılığında emek sarfedilmesi gerektiğini savunurdu' diyor.

Mazlum Doğan'ın ölüm haberini de bir hafta geç aldıklarını belirten baba Doğan, 'Oğlumun tabutunu kendim yaptım' diyor. Anne Kebriye Doğan ise Mazlum Doğan'ı cezaevi sürecinde sürekli ziyaret ettiğini belirtiyor.

Anne Doğan, 'Hemen her hafta gidiyordum Mazlum'u görmeye. Cezaevi koşulları çok kötüydü. Sayısız işkence ile karşı karşıya kaldılar. Bir defasında hücre cezası aldığı için tam 7 ay göremedik. Öldürüldüğünü düşündük. Sonra haber alabildik. Bir defa cezaevinden kaçırılmak istendi. O da olmadı. Mazlum Hz. Yusuf gibi genç yaşında daha 25'inde bir insanın yaşayabileceği en kötü şeyleri yaşadı. Ama bir kez bile umutsuz görmedim onu. Hep peşinden gittiği yolun doğruluğunu anlatırdı' şeklinde konuşuyor.

Mazlum Doğan'ın cezaevinde yaşadığı işkence nedeniyle aylarca komada kaldığını anlatırken duygulanan anne Doğan, şunları anlatıyor: 'O çocukların yaşadıkları katlanılabilecek şeyler değildi. Bir defasında Mazlum'u altı rutubetli, üstü elektrikli bir hücreye koymuşlardı. Ölüm hücresi dedikleri bu hücreye Mazlum'la birlikte 4 kişi daha koymuşlardı. Mazlum, 5 kişiden ikisinin hayatını kaybettiği hücreden sağ kurtuldu. Ancak 3 ay komada olduğu için bize göstermediler. Daha sonra görmeye gittiğimde iki askerin kolunda, yürüyemeyecek durumda gördüm. Yere basamadığından ayaklarını sürüyerek yürüyordu. Gözleri kapalı olduğundan gözleri oyulmuş sandım. Çevredekilere küfretmeye başladım. O haldeyken bile sadece 1 dakika görüştürdüler. Hiç unutmam bir defasından bana 'Kardeşim Delil buraya düşmesin. Gevşeklik etmesin, vurularak ölsün. Burası çok zor. Buraya ancak ben katlanabilirim' demişti.' KOCAELİ