KCK Qamişlo Katliamı'nı kınadı



KCK, 5. yıldönümünde Qamislo katliamının kınayarak 'Batı Kürdistan halkı Qamışlo direniş döneminin şehitlerini hiçbir zaman unutmayacak özgürlük mücadelesini yükselterek anılarını yaşatacaktır' dedi. KCK, Suriye devletini sertlik politikalarını terk ederek Kürt halkıyla dostluk siyasetini geliştirmeye çağırdı.

KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, 12 Mart 2004 yılında Suriye devlet güçleri tarafından Qamişlo kentinde gerçekleştirilen katliamın 5. yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yaptı. Qamislo katliamını kınandığı, katliamda yaşamını yitirenleri anıldığı açıklamada şunlar belirtildi: 'Tarihin bu önemli aşamasında Kürdistan'ın tüm parçalarında Kürt halkının özgürlük mücadelesi önemli bir düzey kazanmıştır. Kürdistan da bağımsız bir çizgi olarak doğup gelişen Önder Apo öncülüğünde ki özgür Kürt çizgisi temelinde mücadele yürüten örgütlenmelere karşı çeşitli saldırılar geliştirilmektedir. Ne uluslar arası sermaye güçlerine ne de statükocu devletlere dayanmadan kendi öz gücüyle mücadele yürüten demokratik örgüt ve kurumlara karşı egemen devletlerin saldırıları hız kesmemektedir. Çünkü Ortadoğu da özellikle de Kürdistan gibi bir ülkede tarafların dayattığı tek şey kendi çizgisine çekme ve teslim almadır.

Bugün bu tür onursuz dayatmalara karşı bağımsız tavır koyan ve işbirlikçiliğin her türlüsünü ret eden ve sadece halkına dayanmayı temel ilke yapan Apocu hareket çizgisinde ki örgütlenmelere karşı Kürdistan'ın hemen her parçasında egemen devletlerin saldırıları geliştiği gibi bu bağımsızlıkçı tutumlarından dolayı uluslar arası sermaye güçleri tarafından da değişik düzeyde, baskı tecrit gibi tutumlarla karşı karşıya kalınmaktadır.

'Qamişlo Katlimı bir provokasyondur'

Dış dayatmalara karşı kendi onurunu korumayı bilen ve bu konuda takdir toplamayı başaran bir lider olarak Suriye devlet başkanı hafız Esad döneminde Suriye devleti Kürtlerle dost ve iyi ilişkiler geliştirmiş olmasına rağmen Hafız Esad'ın vefatından sonra giderek bu çizgisinden uzaklaşmıştır. Suriye devleti özellikle 12 Mart 2004 tarihinde Qamışlo da tezgâhlanan katliamla birlikte Kürt halkına karşıt bir politika izlemiştir. Qamışlo da gerçekleşen 12 Mart katliamı Kürt halkını ezmeyi ve halklar arası düşmanlığı geliştirmeyi amaçlayan bir provokasyondur.

'Batı Kürdistan'daki halkımız onurunu çiğnetmedi'

Bu provokasyona karşı onurlu bir mücadele veren Kürt halkı kendi bağımsız demokratik ve halkların kardeşliğine dayanan çizgisinde durmayı bilmiştir. Onlarca şehit pahasına onurunu çiğnetmeyen batı Kürdistan da ki değerli yurtsever halkımız Qamışlo da gerçekleşen katliama karşı tüm Cezire'den Qubani'ye oradan Afrin ve Halep, Şam, Raqqa gibi Kürtlerin yaşadığı bütün alanlarda büyük bir ulusal ruhla direniş sergilemiş, şahadetler vermiş ve her koşul altında onuruna sahip çıkacak bir halk olduğunu ortaya koymuştur. Kahraman şehitlerin diyarı, yiğit militanlar yetiştirdiği batı Kürdistan halkı Qamışlo direniş döneminin şehitlerini hiçbir zaman unutmayacak özgürlük mücadelesini yükselterek anılarını yaşatacaktır.

'Suriye sertlik politikasından vazgeçmelidir'

Halkımızın bilinçli ve örgütlü tavrı sayesinde halklar arası çatışmanın daha fazla derinleşmesi önlenmiş ve düşmanlıkların gelişmesinin önüne geçilerek provokasyon boşa çıkarılmıştır. Buna karşı Suriye devletinin tutumu da dalgalı olmuş, bir istikrar kazanmamış ve daha çok provokatif girişimleri besleyecek bir baskı çizgisi izlenmiştir. Ancak Suriye devletinin bütün olumsuzluklarına rağmen son bir yılda Kürtlere dönük politikasında kısmi bir yumuşama dönemi yaşanmıştır. Fakat şubat ayından bu yana Suriye devleti bu tutumundan uzaklaşarak halkımızın Önder Apo'ya dönük geliştirilen uluslar arası komployu protesto eylemlerine karşı sert tavırlar geliştirmiştir.

Suriye devletinin son iki ay da yeniden Kürtlere karşı operasyonlar düzenlemesi bir çok tutuklamalar gerçekleştirmesi dikkat çekici bir durumdur. Oysa Suriye devletinin ve halklarının Kürtlere karşı böyle bir düşmanlık politikasın da hiçbir çıkarı yoktur.

Osman Süleyman gibi Kürt halkı tarafından tanınan, pratiği ve düşüncesiyle Kürt özgürlük mücadelesinde öncü konumuna gelen olgun ve saygın kişileri işkencelerde katletmek insanlık namına hiç kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Suriye devleti Kürt halkına ve onun değer yargılarına karşı bu tür tutumlardan vazgeçmeli ve Kürt halkının iradeli duruşuna saygı göstermelidir. Bilinçli bir toplumsal kesim olarak her türlü dış müdahaleye ve işbirlikçiliğe karşı tavır sahibi olan Kürt toplumundan Suriye devletinin korkması yanlış bir şeydir. Oysa Kürt toplumuna karşı baskıcı ve düşmanca bir politika yürütmek değil onun demokratik iradeli duruşuyla ortaklaşmak halkların çıkarına bir siyaset olacaktır. Biz Suriye devletini son dönemde halkımıza karşı yürütmekte olduğu bu sertlik politikası ile gerçekleştirdiği baskı ve tutuklamalara son vermeye ve Kürt halkıyla dostluk siyasetini geliştirmeye çağırıyoruz.

İran'ın Kandil saldırısında ölen Ali'nin ailesine başsağlığı

KCK açıklamasında, Iran devletinin 11 Mart akşamı Kandil bölgesindeki yerleşim alanlarına gerçekleştirdiği, 1 çocuğun ölümüne yol açan topçu saldırılarına da dikkat çekildi: 'En son İran devletinin 11 Mart akşamı kandil bölgesinde ki yerleşim yelerine karşı gerçekleştirdiği top saldırısında Rızge köyü sakinleri halkımız maddi ve manevi zarar görmüştür. Burada yapılan top atışlarında Muhammed Ali adında iki yaşında bir çocuk yaşamını yitirmiş anne, babası da dâhil köy halkından yaralılar verilmiştir. Muhammed Ali'nin ailesine ve tüm Kürt halkına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.

'İran'ın Kürt köylerinin bombalaması insanlık suçudur'

İran devleti tarafından, Güney Kürdistan üzerinde ki politik çıkarları nedeniyle yoksul Kürt köylerinin bombalanması ve iki yaşında bir çocuğun şahadetine yol açılması bir insanlık suçudur. Ahlak sahibi saygın bir devletin yapamayacağı bu tür saldırı biçimlerinden İran devletinin derhal vazgeçmesi gerekmektedir. Bilinmeli ki Kürt halkı bu tür saldırılar karşısında asla boyun eğmeyecek, kendi haysiyetine ve onuruna sahip çıkmayı bilecektir. Yurtsever, fedakâr Kandil halkı sahipsiz değildir. İran devletinin bu tür hiçbir ahlaka sığmayan saldırıları karşılıksız kalmayacak Kürt halkı gereken cevabı vermesini bilecektir.

'Kürt halkı hiçbir işbirlikçi dayatmayı kabul etmeyecektir'

Kürdistan halkı özgür ve onurlu bir yaşam için bugüne kadar büyük fedakârlıklar yapmış bir halktır. Herkes bilmeli ki şimdiye kadar büyük bedeller ödeyerek onurlu bir duruş sahibi olmayı bilen Kürt halkı hiçbir işbirlikçi dayatmayı kabul etmeyecek demokratik özgür çizgisinde mücadelesini güçlü bir kararlılıkla yükseltecektir. Gerek başta ABD olmak üzere uluslar arası sermaye güçleri gerekse de Türkiye, İran ve Suriye gibi Kürdistan üzerinde egemenlik sürdüren devletler bilmeli ki Kürt halkı kimsenin adamı değil kendi adamı olmaya karar vermiş bir halktır. Bu kararlılığı temelinde haklı davasında direnmeyi ve kazanmayı bilecektir.'

ANF

0 yorum:

Heval

Kurdish Music