Kürtçe Kelimeler Ve Anlamları Kürtçe Sözlük

A, a a 1. Kürt alfabesinin ilk harfi. 2. dişil cins edatı.
a 1. Kürt alfabesinin ilk harfi. 2. dişil cins edatı.
a 1. Kürt alfabesinin ilk harfi. 2. dişil cins edatı.
abadanî bayındırlık
abagine cam, billur
abajûr abajur
abal dönme
abor geçim, iktisad
aborandin geçindirmek
aborî ekonomi, iktisat, geçim
aborînas ekonomist, iktisatçı
aborzan ekonomist, iktisatçı
aciz aciz, çaresiz, güçsüz, zayıf
acizkirin kızdırmak, rahatsız etmek
acûr 1. kiremit. 2. bir cins salatalık, acur.
acızbûn aciz olmak, bıkmak, usanmak, rahatsız olmak
adan 1. süt ürünleri. 2. verimli, bereketli, mümbit. 3. besin.
adanî bereket, bereketlilik, randiman, verimli, verimlilik
adanlêbûn bereketlenmek
adar Mart ayı
ade şirret, şırnaşık, ısırgan böcekler
adeb iltihap
adebûn şırnaşmak
adekirin yabancı otlardan temizlemek
adem Adam
adet adet, töre
adetî normal, töreye uygun
adû ısırgan böcekler
afat afet
aferîde canlı, yaratık.
aferîn aferin, varol
aferînek karakter
afir yalak, hayvan yemeği.
afirande eser, yapıt
afirandin yaratmak, meydana getirmek, türetmek
afirandinêr yaradılış
afirîn meydana gelmek, oluşmak.
afirîndêr türetici, yaratıcı
afirîner yaratıcı
afîş afiş
agah haber, duyum
agahdar haberdar, bilgi sahibi, bilgili
agahdarbûn bilgilenmek, haberdar olmak
agahdarî bilgi, malumat; duyuru ilan
agahdarkirin bilgilendirmek, haberdar etmek, bildirmek, haber vermek
agahî enformasyonel bilgi, malumat, bilgi
agihandin haber vermek, bildirmek
agir ateş
agirbaz ateş canbazı
agirber ateşli silah
agirberdan ateşe vermek, ateşlemek
agirbest ateşkes
agirbest ragihandin ateşkes ilan etmek
agirbir ateş düşürücü
agirçav atak
agirdank ateşlik
agirdaran ateş yakmak
agirgeh ateşin yakıldığı yer
agirgirtin ateş almak, ateşlenmak
agirhilkirin ateş yakmak
agirkirin ateş etmek, ateş yakmak
agirkuj itfayeci
agirnak yakıcı, ateş gibi, ateşli, ateş rengi
agirparêz ateşe tapan
agirparêzî ateşe tapmak
agirten ateşçi
agirvêxistin ateş yakmak
agirxweş sempatik
ah ah, ilenç
aheng ahenk, ritim, uyum, mutabakat
ahengdar uyumlu, ritimli
aj filiz, sürgün
ajal 1. sürü, küme, gurub, zümre. 2. hayvan.
ajan casus, ajan
ajda filiz
ajdan filizlenmek
ajênta acenta
ajinîn dişleri kürdan vs. ile karıştırmak
ajne yüzücü
ajneber yüzücü
ajnekirin yüzmek
ajo güdü
ajodar güdümlü
ajotin 1. ekmek. 2. sürmek, gütmek.
ajotkar sürücü
ajovan sürücü, şoför
akademî akademi
akincih yerleşik
akincihbûn yerleşmek
akredîtîf akreditif
akû akü
al bayrak
alale lale
alandin ambalajlamak, sarmak
alaşkirin kiriş kaplamak
alav araç, alet, edevat
alaz niyetlenme, kastetme
album albüm
aldaxîname ihbarname
alerjî alerji
alî taraf, yön, yan, cihet, cenah, yaka
alif kışlık hayvan yemi
alîgir taraftar, yandaş, taraflı
alîgirtin taraf tutmak
alîkar yardımcı
alîkarîkirin yardım etmek
alîn birbirine geçirmek, dolamak
alînegir tarafsız, nesnel
aliqîn takılmak, asılı kalmak, birbirine dolanmak
alîsor armut
alistin yalamak
alkol alkol
almas elmas
aloq bademcik
aloz karışık, bozuk, yoz
alozî kaos, karışıklık
altaxî ihbar, ispiyon
altaxîkirin ihbar etmek
alternatîf alternatif
alûbûn kamaşmak
alûçe can eriği
alûde pisliğe bulaşan
alûle 1. dar sokak. 2. koridor.
alûs samimiyetsiz, yapmacık, sahte kibarlık, sahte davranışlı
amade hazır, amede
amadebûn hazırlamak, amede etmek
amadekirin hazırlamak, amede olmak
amadeyî hazırlık
amajekirin sözetmek, belirtmek
aman kap
amas iltihab, şişme
ambargo ambargo
ambûlans ambulans, cankurtaran
ambûr tesisat, enstrüman
ambûrîn alet, malzeme
ambûrsaz tesisatçı
amêjen alaşım, terkip
amir amir
amîral amiral
amojin amca hanımı ( karısı )
amojkar eğitimci, pedagog
amojkarî pedagoji
amper amper
ampûl ampul
amûr tesisat, enstrüman
amûrîn alet, malzeme
amûrsaz tesisatçı
an 1. ya, veya (hut), yahut. 2. yoksa. 3. çoğul eki.
an na yoksa
ananas ananas
anarşî anarşi
anatomî anatomi
andêr soyka
ango başka bir deyişle, veyahut, yani, demek ki
anîn getirmek
anînbîr anımsatmak, çağrıştırmak
anîs anason
anix anason
anjî yada
anket anket
anormal anormal
ansîklopedî ansiklopedi
antên anten
antîlop antilop
antrenman antrenman
antrenor antrenör
aort aort
ap amca
apandîsît apandist
apore şok veya paniğe kapılmış
aqar alan, yüz ölçümü, arazi
aqil akıl, us
aqilmend bilge, akıllı, zeki
ar 1. ateş. 2. ar, haya.
aram 1. huzurlu, dingin, sakin. 2. sabır. 3. huzur, sükunet, gönenç, istikrar.
arambexş huzurveren
arambûn huzur bulmak, sakinleşmek
aramdar dinlendirici, huzurverici, sakinleştirici, müsekkin
aramgeh 1. istirahat yeri. 2. kabir.
aramî huzur, istikrar
aramxane huzurevi
aran elem
araq rakı
ararot mama
arask donatı, teçhizat
arastek 1. donanım. 2. ziynet.
arastekirin yöneltmek
arastî bezenmiş, donatılmış, teçhiz edilmiş
arastin bezemek, donatmak, teçhiz etmek
arav bulaşık suyu
ard un
ardelîn un oluğu
ardik irmik
ardû (katı) yakıt
arena arena
argon ateş rengi
argûn ocak
argûşk bademcik
arî 1. Hint-Avrupa 'lı. 2. kül. 3. yardım.
arihandin acıtmak, ağrıtmak
arihîn acımak, ağrımak
arîk tavan
arîkar yardımcı, asistan
arîkarî yardım
arîkarîkirin yardım etmek
arîkarîxwaz yardımsever
arîle kadın gibi (görünüşlü) erkek
arimîn dinlenmek
aring koyun ve keçilerin genel adı
arîperwer yardımsever
arîşe sorun, problem
arîşen manevi, maneviyat, moral
arîtmetîk aritmetik
arîxen emin
arîxenbûn emin olmak
arizîkirin özelleştirmek
arkolk maşa
arkork fırın küreği
armanc amaç, hedef, gaye, erek
armûş üzüm posası
arode çok gezen kadın
artêş ordu
artêşgeh ordugah
artêşxane ordu evi
arşîv arşiv
artîşok enginar
arû salatalık
arûng erik
arvan un
arvane dişi deve
arzing çırpı
asan kolay, basit
asanî kolaylık
asav ur
asayî normal, olağan
asê 1. asi, şaki. 2. yalçın, sarp.
asêbûn kapanmak, kilitlenmek, tıkanmak
asêgeh kale, müstahkem mevki, hisar
asêkirin kapatmak
asîd asit
asîman gök, gökyüzü
asîtan ağıl, havlu
ask geyik
aso ufuk
asogeh son ufuk
ast düzey
asteng engel, güçlük
astrolojî astroloji. bakınız "stêrnasî"
asûde sakin, dingin
asûk alışveriş malzemesi
aş değirmen; yemek
aşbûn yatışmak, teskin olmak
aşêf yabani otları ayıklama
aşêf kirin yabani otları ayıklamak
aşik mide
aşît çığ
aşîtî barış
aşîtîperwer barış sever
aşîtîxwaz barış sever
aşkirin yatıştırmak, teskin etmek
aşopî hayali
aşpêj aşçı
aşûjin iplik
aşvan değirmenci
aşxane lokanta
atmosfer atmosfer. ( bakınız seqa)
av su
ava mend durgun, kirli su
ava tezî soğuk su
avabûn güneş, yıldız vb. nin batması
avadan bayındır, mahmur
avahî bina, yapı
avakar kurucu
avakirin kurmak, inşa etmek, oluşturmak
avan yardakçı
avasazî mimari
avdan sulamak
avdestxane tuvalet
avdonk et suyu
avêtin atmak, fırlatmak
avêtin ser cihkî bir yeri basmak
avêtina ber hev atışmak
avgîz su biriken yer
avî sulak
avîje temiz
avik sperm, meni
avis hayvanların döl tutması
avisbûn döl tutmak
avjen yüzücü
avjenîkirin yüzmek
avrêj tuvalet
avrêjk pisuar
avşile pekmez
avzêm baharda oluşan geçici pınar
avzêr yaldız
avzêrkirin yaldızlamak
awa biçim, şekil, tarz
awan fesad, fitneci
awar helva
awarte istisna, olağanüstü
awat umut, istek, iştiya
awaz ezgi, melodi
awêne ayna; açık, belli
awir sert bakış
awirvedan ters ters bakmak
ax toprak
axaftin konuşma, konuşmak
axîn sızlama, ah çekme
axînkişandin ah çekmek
axivîn depreşmek, yaranın azması veya yeniden kanaması
axûr ahır
aya acaba
ayende gelecek
ayisandin tutuşturmak
ayîsîn tutuşmak
aza özgür, bağımsız, gözüpek
azad özgür, hür
azadî özgürlük
azadîxwaz özgürlükçü
azib bekar
azîne yöntem, metod

0 yorum:

Heval

Kurdish Music