B, b ba rüzgar; romatizma; yan, yanında
ba hatin rüzgar esmek
babet konu; tür, cins
bablîsok hortum
bac vergi
bacana reş patlıcan
bacana sor domates
baçemok yarasa
bacên neyekser dolaylı vergiler
bacên yekser dolaysız vergiler
baçık sigara
badan bükmek, kıvırmak
badek sarmaşık; (arabaların direksiyonu)
badîn kadeh
bafirok uçurtma
bager kasırga
bahor nezle
bahorî nezle olan kişi
bahoz fırtına
bajar şehir, kent
bajarî şehirli, kentli
bajarîbûn kentlileşme
bajarok ilçe
bajarsazî şehir planlamacılığı
bajen yelpaze
bakir guguk kuşu
bakur kuzey
bal dikkat, ilgi. "Bala xwe dayîn." dikkat etmek, yoğunlaşmak.
balaban afacan
balafir uçak
balafirkişên uçaksavar
baldar dikkatli
bale ebleh, alık
balexane gökdelen
balgeh yastık
balîf yastık
balinde kartal, şahin vb. kuşlar
balkêş ilginç, enteresan
balkêşname ihtarname
balkişandin dikkat çekmek, vugulamak
balûle dürüm
balûr nasır
balyoz büyükelçi
balyozxane büyükelçilik
ban dam
bandêr luğ, silindir.
bandev kar fırtınası
bandor etki
bandorlêkirin etkilemek
bane otlak, yayla
baneşan ünlem işareti
bang çağrı, ezan
bangdan ezan okumak
bangewazî çağrı
bangîn çığırtkan
banglêkirin çağırmak, seslenmek
banî yukarı, damın üstü
banîje çatı katı
banîn alışmak, uyum sağlamak
bapêç karla karışık rüzgar
bapêş nezle
bapîr büyük baba, dede
bar yük; sorumluluk
baran yağmur
barandin yağdırmak
baranî yağmurluk
bare konu, mevzu
baregeh üs, kamp
bareş doğu rüzgarı, karayel
barîdox durum, vaziyet
barîn yağmak, yağış
barkêş nakliyeci
barkirin yüklemek, taşınmak
barname irsaliye
bask kol, kanat
baş iyi, güzel
başebaş doğru dürüst, tam olarak
başî iyilik
başok akmaca, doğan
başûr güney
bav baba
bavmarî üvey baba
bawer inanan
bawerî inanç
bawerîpêanîn güvenmek, inanmak
bawerkirin inanmak, güvenmek
bawermend inanan, mümin
baweşandin yelpazelemek
baweşînk yelpaze
bawî romatizmalı
bawîşk esnemek
bayê weşt keşişleme
baz şahin
bazbend kolluk; kola bağlanan muska
bazdan koşmak, atlamak
bazin bilezik
bazirgan tüccar
bazirganî ticaret
bê 1. önek. 2. sözcüklere siz, sız ve suz eki.
bê alî tarafsız, nesnel
bê semt ihtiyatsız
bê şik kuşkusuz
bêaheng uyumsuz, ritimsiz
bêar arsız, hayasız
bêaram huzursuz, istikrarsız
bêbav babsız, mec. kalleş, güvenilmez
bêbext kalleş, arkadan vuran.
bêbextîkirin kalleşlik yapmak
bêbingeh asılsız, temelsiz
bêbinî dibsiz, asılsız, yersiz
bed kötü, çirkin
bêdawî sonsuz, ebedi
bedbext talihsiz, mutsuz
bedbîn kötümser
bedew güzel, yakışıklı
bedewî güzellik
bedgeh çıkıntı
bedil takım elbise
bêdil gönülsüz, isteksiz
bêg piyon
bêgane yabancı
bêgav çaresiz, imkanı olmayan
bêgavî mecburiyet, imkansızlık
bêguman kuşkusuz, elbette, tabiki, şüphesiz
bêhawe sağı solu belli olmayan, tutarsız
bêhemdî gayri iradi, istemdışı, istemeyerek olan bir şey.
bêhempa eşsiz, emsalsiz
behicandin sinirlendirmek, kahretmek, öfkelendirmek; boğulmak
behicîn kahrolmak, öfkelenmek
bêhiş 1. akılsız, şuuru yerinde olmayan. 2. bayılan, bayılgan
bêhişbûn bayılmak
bêhişketin bayilmak
bêhişkirin bayıltmak
behîv badem
bêhn koku, nefes, soluk. "bêhna xwe berdan" dinlenmek, soluk almak.
bêhndar kokulu
bêhnfireh sabırlı, tahammül sahibi
bêhnlêçikandin nefesini kesmek, güç duruma düşürmek
bêhnlêçikîn nefesin daralması
bêhnok virgül
bêhnpêketin kokuşmak
bêhntengbûn sıkılmak, daralmak
bêhntengî can sıkıntısı, sabırsızlık
behr deniz
behreme matkap
behremend yetenekli
behremendî kabiliyet, yetenek
behskirin sözetmek
bêhtir daha çok, daha fazla
bêhtir pêr üç gün önce
bêhtir pêrar üç yıl önce
bej kara
bêjandin elemek
bêje 1. kelime sözcük. 2. Söyle!.
bêjer söyleyen
bejî karasal
bêjî piç
bêjing elek, kalbur
bêjingkirin elemek
bejn boy
bejn û bal boy pos, endam
bêkar işsiz
bêkêr gereksiz, işe yaramaz, işlevsiz
bêkes kimsesiz, öksüz
bel dik (göz veya kulak)
belalûk vişne
belam fakat, ama
belavkar dağıtımcı
belavkirin dağıtmak
belavok elle dağıtılan bildiri
belawela darmadağınık
belawelabûn darmadağınık olmak
belawelakirin darmadağınık etmek
belbelîtanik kelebek
belê evet, okey
beledî şimşek
belek alaca, siyah beyaz
belengaz fakir, sefil, zavallı
bêlête halay
belgefîlm belgesel
belgename belge
belq belirgin, çarpıcı, pırtlak
belqitandin gebertmek, zıbartmak
belqitîn gebertmek, zıbarmak
belqityo! geberesice!
belweşîn cüzzam
bêmêjî beyinsiz, ahmak
ben ip
benav dışbudak ağacı
bend ip, cisim; set, engel; paragraf
bendav baraj
bende köle, esir
bendeman beklemek, yolunu gözlemek
bênder harman
bendergeh liman, iskele
bendewar bekleyen, gönülden bağlı
bendik tire
bendîname tutuklama müzakeresi
bendîxane cezaevi
bengî tutkun, müptela, kara sevdalı
benî cevîzlî sucuk; kul, köle
benîşt sakız
benîzava içgüvey
bêpar yoksun, mahrum. "bêpar man" yoksun kalmak.
bêpayan eşsiz, paha biçilmez
beq kurbağa
ber 1. ön, öntaraf. 2. taş. 3. meme. 4. ürün, verim. 5. döl.
bêr kürek
beramber karşı, karkşılık, eşit, denk
beran koç
beranberdan koçbırakımı
berate leş
berav çamaşır yıkama günü
beravêtin hayvanlarda düşük
beraz domuz
beraze değirmen taşının altındaki pervaneler
berbajar varoş, baliyö
berban balkon
berbang şafak, tan
berbejn boyuna takılan muska
berber karşıt, rakip
berberî hasımlık, düşmanlık
berbiçav somut
berbisk saç tokası
berbûk geline eşlik eden kadınlar
berçavk gözlük
berçavkfiroş gözlükçü
berdan bırakmak, terketmek, vazgeçmek
berdar verimli, bereketli; yetişkin, ergen
berdêl bedel, karşılık
berdêlkirin takas etmek
berdewam devamlı, sürekli; devam
berdewamkirin sürdürmek, devam etmek
berdil sevgili, aziz; kolye
berdîwar kimsesiz, öksüz
bere cephe
bêrê usulsuz, yolsuz
berê xwe dan bakmak, yönelmek
beredayî başıboş, fuzuli, kişiliksiz, işe yaramaz
berendam aday
berendamî adaylık
berespî kireç taşı
bêrêtî yolsuzluk, usülsüzlük
berevajî tersyüz
berevajîkirin tersyüz etmek, çarpıtmak
berevan savunmacı
berevanî savunma
berêvar ikindi, akşam üzeri
bêrewişt ahlaksız, karektersiz
berf kar
berfedîn erimekte olan kar kümeleri
berfemot kar-pekmez karışımı tatlı
berfende çığ
berfîn kardelen çiçeği
berfireh geniş, ayrıntılı
berfmalk kar küreği
berfşo karla karışık yağmur, sulusepken
berg kitap, dergi vb. kapağı
bergeh manzara, görünüm, kapsam
bergîn ciltli kitap
bergirî önlem, tedbir
bergirtin döl tutmtak, gebe kalmak
berguhk kulaklık
berhem eser
berhevkar derlemeci, toplayan (toplayıcı)
berhevkirin toplamak, derlemek
berhevok derleme, antoloji
berhewa anlamsız, boş
berî ova, düzlük
bêrî 1. masum, günahsız. 2. sürünün sağıldığı yer.
berî zayîne milattan önce
berik 1. çakıl. 2. mermi.
bêrik toz veya kül küreği
bêrîvan süt sağmaya giden kadın.
berjêr aşağı doğru
berjewendî çıkar
berjewendîperest çıkarcı
berjor yukarı doğru
berk havuz
berkanî sapan
berkeftî değerli, sevgili, muhterem
berkeş tepsi
berkêşan üretmek
berkêşk çekmece
berkeşok küçük tepsi
berkurk kursak
bermal ev hanımı
bermayî artık, geride kalan
bernac kurnaz, uyanık
bername program
bernav ön ad, göbek adı
beroj güneş gören yamaç
beroş tencere
berpal yamaç
berpêşkirin sunmak, takdim etmek
berpirs sorumlu, mesul
berpirsiyar sorumlu
berpirsiyarî sorumluluk
bersiv cevap, yanıt
bersivandin cevaplandırmak
berstûk yaka
bersûc sanık
bertek reaksiyon, tepki
bertîl rüşvet
berû palamût
bervang peştemal
bêrvî vana
bervihêr anlayışlı, kamil
berwar yamaç, meyil
berx kuzu. "Berx ê/a min!" yavrum anlamında hitap.
berxwedan direniş
berxwedêr direnişçi, direngen
berz yüksek, ulu
berze kayıp
berzebûn kaybolmak
berzekirin kaybetmek
berzeq müstehcen
berzî yükseklik
berzile etek
bes yeter
bêsemt ihtiyatsız
beser göz
bêserî uçsuz, başsız.
bêserûber düzensiz, plansız, başı bozuk.
bêserûbin uçsuz bucaksız.
besimîn gülümsemek
bêsinc ahlaksız, karaktersiz
bêsiûd şanssız, talihsiz
best ilham, esin
bestenî dondurma
bestîn bağlamak
bestir yaygı
bestlêrabûn ilham gelmek
bet toy
betal 1. boş gezen, işsiz. 2. geçersiz, iptal
betalkirin iptal etmek, geçersiz kılmak
betan astar
bêtar felaket, afet
bêtewş dengesiz
bêş halktan toplanan para
beşdar katılımcı
beşdarbûn katılmak
beşdarî katılım
beşdarîtêdekirin katılmak
beşervekirî yüzü gülen, yüzü ışıldayan
bêşik şüphesiz, elbette
beşişîn gülümsemek
betilandin yormak, yorulmak
betilî yorgun
betilîn yorulmak
betlane tatil, izin, dinlenme
bêvil burun
bêxem gamsız, umursamaz
bexişandin bağışlamak, bahşetmek
bext şans, talih
bextewar mutlu
bextewarî mutluluk
bextreş talihsiz, şanssız
bextvekirî şanslı, talihli
bey kapora
beyaban çöl, ıssız yer
beyanî sabah, sabah vakti
beyanîbaş günaydın
beybûn papatya
bêyom uğursuz
bez koşu
beza koşucu
bêzar bıkınmış, bezgin, usanmış
bêzarbûn bıkmak, usanmak, bezmek
bêzarkirin usandırmak, bezdirmek, bıktırmak.
bezîn koşmak
bêzirav ödlek, korkak.
bi sözcüklere ile ve cı, li, lı, ca, cu vb. ekleri katan önek.
bi tevayî hepsi
bi zanayî bilerek
bi bandor etkili
bi dîtina min bence, görüşümce
bi dizî gizlice
bi dor sırasıyla
bi dorvegerî sırayla
bi dûrketin uzaklaşmak
bi giştî genellikle
bi hêrs kızgın, sinirli
bi hêsanî kolaylıkla
bi kêr hatin işe yaramak
bi kinahî kisaca
bi kinayî kısaca, özetle
bi kotekî zorla, cebren
bi kurtasî kısaca, özetle
bi kurtayî kısaca, özetle
bi lez û bez alelacele
bi min 1. bence, bana kalırsa. 2. bana, benimle. Mesela: "Bi min axifî." Benimle konuştu.
bi piranî çoğunlukla
bi qewla diya min annemin dediği gibi
bi rastî gerçekten, sahi
bi roj gündüzleyin
bi semt ihtiyatlı
bi taybetî özellikle
bi tenê yalnızca, sadece
bi şev geceleyin
bi şev û roj gece gündüz
bi tundî sertçe, şiddetlice
bi vî awayî bu şekilde, bu tarzda, böylece
bi vî rengî bu şekilde, bu biçimde
bi vî şêweyî bu şekilde, bu biçimde
biadan besleyici
bîber biber
bîbik göz bebeği
bibîranîn anmak, anımsamak
bibîrbirin idrar etmek, akıl erdirmek
bibîrxistin anımsatmak, hatırlatmak
bicihanîn yerine getirmek
bicihhiştin terk etmek
bicihkirin yerleştirmek
biçrik yağda kızartılmış ekmek
biçûk küçük
biçûkahî küçüklük, çocukluk
bîdar uyanık
bidawîbûn sonuçlanmak, bitmek
bidawîkirin bitirkek
biderengîxistin geciktirmek
bidil istekli, gönüllü.
biha 1. fiyat, pahalı. 2. kıymet, değer.
bihabûn pahalılaşmak
bihar ilkbahar
bihevşabûn sevişmek
bihêz güçlü, kuvvetli
bihêzbûn güçlenmek.
bihêzkirin güçlendirmek
bihîstin duymak, işitmek
bihîstiyar duyarlı, hassas
bihîstok telefon ahizesi
bîhok ayva
bihost karış
bihuşt cennet
bij iştah, imrenme
bîj piç
bijandin imrendirmek, iştahlandırmak
bijang kiprik
bijarte seçkin, elit
bijartin seçmek, ayıklamak
bijî yaşa, varol, bravo.
bijîn iştahı çekmek, imrendirmek
bijîreş başak
bijîşk doktor, hekim
bikaranîn kullanmak, işlemek
bikarhêner kullanıcı, operator
bikêr yararlı, elverişli, işlevsel.
bikêrhatî yararlı, elverişli, işlevsel, kullanışlı.
bikir 1. bir işi yapan. 2. müşteri, alıcı.
bikuj 1. öldüren, katil. 2. Öldür!
bila be! peki!, öyle olsun!
bilandin mırıldanmak
bilbil bülbül
bilêvkirin telafuz etmek
bilik çocuk penisi
bilind ulu, yüce, yüksek
bilindahî yükseklik
bilindbûn yükselmek
bilindkirin yükseltmek
bilûr kaval
bin alt, dip
binavêlîstin güreşmek
binavkirin tanımlamak, isimlendirmek
binavûdeng ünlü, meşhur
binbar yükümlülüğü alan
binbarî yükümlülük
binçavî gözaltı
binçavkirin gözaltına almak
binçeng koltuk altı
bindest ezilen
bindestî esaret, ezilmişlik
binefş menekşe
binefşî mor renk
bîner izleyici, seyirci
binesazî altyapı
bingeh temel, esas
bingehdanîn temel atmak
bingehîn temel, başlıca
binhişîn bilinçaltı
binî alt, dip
binik bardak altı
binkirask iç çamaşırı
binpêkirin ayak altına almak, ihlal etmek
binyad tekel, esas
bir bölüm, kesim
bîr 1. hafıza, bellek, şuur. 2. kuyu.
bira erkek kardeş
birandin 1. yok etmek, imha etmek. 2. kesmek. Mesela: "der birandin" ağaç kesmek.
bîranîn anma
biraşîr süt kardeş
biraşte izgara
biraştin pişirmek
biratî kardeşlik
birayetî kardeşlik
birazava sağdıç
birazî yeğen, erkek kardeşin çocukları
bîrbir yetkin, ergen, reşit, balığ
birçî aç
birçîbûn acıkmak
birçîtî açlık
bîrdozî ideolojik
bêtewş dengesiz
bêş halktan toplanan para
beşdar katılımcı
beşdarbûn katılmak
birek testere
birêketin yola koyulmak
birêkirin yollamak, göndermek
birêkûpêk düzenli, sistematik
bireser dilbilgisinde nesne
bireş yoksul
birêvçûn yürümek
birêvebirin yönetmek, idare etmek
birêveçûn yürümek
bîrewer aydın, bilinçli, yetkin
birêxistî örgütlü
birêxistinbûn örgütlenmek
birêxistinkirin örgütlemek
birêz sayın, saygıdeğer, bey
birin götürmek, taşımak
birîn 1. kesmek, biçmek. 2. yara
birinc pirinç
birîndar yaralı
birîndarbûn yaralanmak
biriqandin parlatmak
biriqîn parlamak
bîrkor unutkan
bîrok unutkan
birû kaş
biryar karar
biryardar kararlı
biryardarî kararlılık
biryarname kararname
biryarstandin karar almak
biryarwergirtin karar almak
biserîkirin başgöz etmek, evlendirmek
biserûber düzenli ve planlı
bisk zülüf
bîsk kısa an, lahza
bîska din biraz önce
bist 1. kavurma sacı. 2. şiş.
bîst yirmi
bîstekê bir saniye
bîşe çalılık
bîşeng salkım söğüt
bîşî orman
bişirîn gülümsemek
bişkivîn çiçek veya tomurcuk açmak
bişkoj düğme
bişkok düğme
bitim yabani fıstık
bitir 1. çok gelişmiş hayvan yada bitki. 2. azgın
bitirbûn azgınlaşmak
biv çocuklar için tehlikeli, cız
bivê nevê ister istemez
bivir balta
biwêj deyim
bixapîne yanıltmak
bixemlîne süsletir
bixenqîna boğdurmak
bixêrî şömine, baca
bixurîne kaşındir
bixwe yiyecek
bixwîne okutmak
biyanî yabancı
biyom uğurlu
bizav hareket, etkinlik, faaliyet
bizdandin ödünü kopartmak
bizdîn ödü kopmak
bizdonek ödlek
bîzdoz ideoloji
bizin keçi
bizir 1. küçük tohumlar. 2. bezir, bezir yağı
bizivîn hareketlenmek, kımıldamak
bizmar çivi
bizmik gem, gemcik
bizot kor
bizûz güve
bo nimûne örneğin, mesela
bobelat felaket, facia, trajedi
boçik 1. kuyruk. 2. izmarit.
boçûn görüş, düşünce
bone münasebet. "bi boneya..." münasebetiyle...
boqil baldır
borak adak, kurban
borandin 1. afetmek, mazur görmek, geçirmek. 2. geçinmek.
borî geçen, geçmiş
borîn geçmek
bot oluk
boş bol, gür, fazla, geniş (alan)
boşahî bolluk, gürlük
boyax boya
boyaxkar boyacı
boyaxkirin boyamak
brûsk 1. şimşek, yıldırım. 2. telgraf.
brûskvedan şimşek çakması
bû düğün
bûçû düğün alayı
buha fiyat, değer
buhartin geçirmek
buhurîn geçmek, zamanı geçmek
bûjen materyal, malzeme
bûk gelin, oauncak bebek
bûka baranê gökkuşağı
bûka berfê kardanadam
bûkanî gelinlik
bûkik arpacık
bûn olmak
bûnewer canlı, yaratık
bûnewerî varoluş
bûra kayınbirader
bûrîn böğürmek
bûse pusu
bûyer olay
bûyîn olmak
bexişandin bağışlamak, bahşetmek
bext şans, talih
bextewar mutlu
bextewarî mutluluk
Kürtçe Kelimeler
Gönderen Kurdish zaman: 05:22 Etiketler: kürt dili, kürtçe eğitim, kürtçe sözlük, zımane kurdi
Heval
0 yorum:
Yorum Gönder