Gül'ün sorunun adını koyması önemli'

Gül'ün sorunun adını koyması önemli'

15:17

KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Kürt sorununun adını koymasının önemli olduğunu belirterek, gelinen aşamada artık sorunun çözümü yönünde ciddi ve samimi çabalara ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Koma Civaken Kurdistan (KCK) Yürütme Konseyi Başkanlığı, yaptığı açıklamada Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Kürt sorununa ilişkin açıklamasını değerlendirdi. KCK, sorunun adının konulmasının önemli olduğuna işaret etti.

KCK, 'Türk Cumhuriyeti devletinin kuruluşundan bu yana inkar-imha siyasetiyle yok edilmeye çalışılan Kürt halkı, Önder Apo'nun öncülüğünde, 36 yıllık zorlu bir özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi ile varlığını, siyasi iradesini hiç kimsenin inkar edemeyeceği ve geriletemeyeceği bir kararlılıkla ortaya koymuş bulunmaktadır. 29 Mart yerel yönetim seçimlerinde ise bu özgür iradesini sandığa da yansıtarak, kendi demokratik çözüm istemini ve barış iradesini bir de bu biçimde açıkça sergilemiştir' dedi.

'Artık çözüm için ciddi adımlar atılmalı'

Kürt sorununun Türkiye'nin en emel ve can alıcı sorunu olduğunu vurgulayan KCK, 'Kürt sorunu ve onun çözümü artık herkesin kabul ettiği gibi Türkiye'nin en temel ve can alıcı sorunudur. Bu konuda Önderliğimizin hareketimizin sorunun çözümüne dönük olarak çeşitli zamanlarda birçok öneri ve açıklama yapmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devleti cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, Kürt meselesini Türkiye'nin en önemli meselesi olarak tanımlamış ve 'Mutlaka halledilmesi lazımdır' açıklamasında bulunmuştur. Ancak burada önemli olan, daha önce Önderliğimizin ve hareketimizin yaptığı çeşitli açıklama ve önerilere ne demektedir. Sorunun adını koymak önemli olmakla birlikte sorunun geldiği bu aşamada artık sorunun çözümü yönünde ciddi ve samimi çabaların sergilenmesi gerektiği daha önemli hale gelmiş bulunmaktadır' diye belirtti.

İspanya hükümetine çağrı

KCK açıklamasında İspanya'nın Kürt siyasetçiler Remzi Kartal ve Eyüp Doru'nun iade süreçlerinin devamına yönelik verdiği karara da tepki gösterdi.

Bu tür yönelimlerin Kürt sorununun çözümüne hizmet etmediğini belirten KCK şu ifadeleri kullandı: 'İspanya hükümeti Kürt siyasetçi Remzi Kartal ve Eyüp Doru'yu önce göz altına almış, ardından da imza sürecine tabi tutarak özgürlüklerini kısıtlama yönünde baskılar uygulamaktadır. Kürt siyasetçileri bu güne kadar hiçbir biçimde İspanya hükümeti aleyhine ve onu zora sokan bir tavır ve tutumun sahibi olmamışlardır. Ancak buna rağmen İspanya hükümeti son derece politik gerekçelerle ve daha çokta Türk devleti ile yürütülen siyasi ve ekonomik ilişkiler nedeni ile böyle bir yönelime girmişlerdir. Herkes bilmektedir ki Remzi Kartal DEP milletvekili olarak Türkiye'de Kürt halkı adına parlamentosunda görev yapmış ardından Türk devletinin baskıları sonucunda Avrupa'da Kürt halkı adına siyasi çalışmalarını yürütmek zorunda kalmış bir Kürt siyasetçisidir. Türk devletinin baskıları nedeniyle ülkesini terk etmiş olan Remzi Kartal, bugün de İspanya hükümetinin hiçbir gerekçeyle izah edilemeyecek baskılarıyla yüzyüze bulunmaktadır. Aynı şekilde Eyüp Doru yıllardır Avrupa'da ve İspanya'da da Kürt halkı adına diplomasi çalışması yürütmüş bir Kürt siyasetçisidir. Bu tür yönelimler Kürt sorunun çözümüne ve Türkiye'deki barış ve istikrarın gelişmesine hizmet etmemektedir. Tam tersine Türk devleti içinde, sorunun çözümünün şiddette ve devlet teröründe gören kesimleri daha fazla bu politikasını uygulamada cesaretlendirecektir. Bu nedenle İspanya hükümetini bir an önce Kürt siyasetçileri üzerinde uyguladıkları bu haksız baskıya ve uygulamalara son vermeye, halkımızı da kendi siyasi temsilcilerine her alanda sahip çıkmaya çağırıyoruz.'